Kaldırım Kahvesi

Gün devrildi, dükkanlar yorgun, kaldırımlar ıssız şimdi;
Bir ben kaldım, köşede, bir de biten sigaramın dumanı.
Ne acele, ne telaş, hayat bir nehir gibi akarken,
Bana düşen, yudum yudum içmek bu yalnızlık kahvesini.
Eskiden dost sohbeti, kahkahalar yankılanırdı burada,
Şimdi telefon ekranı, sahte gülücükler, sanal yakınlıklar.
Nerdesin ey eski zaman, nerde o samimi bakışlar?
Bir yabancı gibi süzüyorum kalabalığı, ruhum üşüyor.
Belki de ben değiştim, belki de dünya yabancılaştı,
Ama bir şey var ki baki: Kalbimdeki bu sızı, bu yalnızlık hissi.
Bir şarkı duyuluyor uzaktan, hüzünlü bir melodi sanki,
İçimde bir şeyler kopuyor, gözlerim doluyor usulca.
Kalksam mı gitsem, yoksa biraz daha mı kalsam burada?
Bu kaldırımlar da şahit, nice ayrılıklara, nice vedalara.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir