Güneşsiz sabahlar böyle başlar, acıyla demlenmiştir;
Sahilde bulduğumuz
Yaralı martıyı iyileştirme çabası,
Hep yenilirsin ey kayıtsızlık!
Ey denizsever, ey İstanbul yolcusu!
Hatırlarsın saatlerce susup dinlemiştik
O hüzünlü keman sesini;
Birinin rüyası olmaya hazırlanıyordu.
İki simit yemiştik orda, biri gevrek,
Keşke yalnız bunun için affetmeseydim seni.
Yosun kokusu sinmişti tenine,
Deniz tuzuna karışmıştı gözyaşların,
Bir veda busesi kondurmuştun yanağıma,
Uzaklaşırken siluetini seyretmiştim,
Güneşsiz bir sabahın ilk ışıklarıyla.
Bir yanıt yazın