Asırlardır beklenen, o gizli sırrı taşıyan,
Bir fısıltı gibi doğdu, toprağın derininden.
Ne bir hayal kırıklığı, ne de bir umutsuzluk vardı;
Zamanın ötesinden gelen bir bekleyişti sadece.
Kimseler anlamadı, duyamadı o sessiz çağrıyı;
Çünkü dünya, kendi gürültüsüne hapsolmuştu.
Kendi çıkmazlarında boğuluyordu insanlık;
Bugün dünden de karanlık, bir girdaba sürükleniyordu.
Açgözlülük, riyakarlık, her yanı sarmıştı;
Kardeş kardeşi boğazlıyordu, sevgi çoktan ölmüştü.
Tam o sırada, o mütevazı başlangıç filizlendi;
Karanlığa meydan okuyan bir ışık huzmesiydi.
Bir tohumdan yeşeren, tüm dünyaya umut saçan;
Adalet isteyen gönüllere, baharı müjdeleyen.
Bir yanıt yazın