Eylül Çıkmazı

Ne altın sarısı yapraklar,
Ne kuşların vedası…
Bir yanda biten yaz,
Bir yanda soğuyan nefes.
Umurunda mı sonbahar telaşı?
Kalbin, o eski adres!

Ne ilk aşkın heyecanı,
Ne son vedanın acısı…
Sen yine bildiğin gibi.
Umutsuz bir bekleyiş içinde.
Kapalı kaldı o defter.

Ne yağmur sonrası toprak kokusu,
Ne demli çayın buğusu…
Sadece sen varsın.

Gözlerin uzaklara dalmış,
Dudakların mühürlü bir sükunetle.
Ne bir sitem, ne bir feryat,
Sadece kabullenilmiş bir çaresizlik.
Eylülün son ışıkları vururken yüzüne,
Hatıralar bir bir canlanıyor.
Geçmişin hayaletleri dans ediyor etrafında.
Unutmak mümkün mü sence?

Ne giden geri gelir,
Ne de zaman durulur…
Eylül, bir çıkmaz sokak.
Aşk, unutulmuş bir yemin.
Yalnızlık, en yakın sırdaş.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir