Eylül’dü, takvimler hatırlatır,
Gidişin, yaprak dökümü gibi.
Oysa biz, ne hayaller kurmuştuk,
Sonbahar hüznüne inat.
Şimdi hangi şarkılar anlatır seni,
Hangi şehirler saklar anıları?
Bir veda busesi kondurmuştun,
O da yalanmış meğer.
Biliyordum, kalbin bir göçmen kuş,
Asla bir dala konmayacak kadar özgür.
Ama yine de inanmak istemedim,
Gözlerindeki o derin vedaya.
Boşunaymış tüm dualar,
Tüm yakarışlar sana,
Gittin işte, ardında bir enkaz bırakarak.
Sessizce çekip gittin,
Bir eylül sabahı gibi,
Ardında sadece hüzün.
Bir yanıt yazın