Eskimeyen Saatler İçin

Ben eskimeyen saatler için yaratılmışım
Zamansız bekleyişler, yorgun düşler için
Ne zaman bir an’a tutunsam sımsıkı
Savrulmalı yaprakları ömrümün sessizce
En acımasız yargıç olmalı zaman dediğin
Kan gibi damarlarıma işlemeli yavaşça
Sarmalı her yanımı bir ömür boyunca
İçimde bir kum saati gibi erimeli
İnsan yaşlanınca her gün biraz daha unutmalı
Her gün bir başka hatıra silinmeli zihinden
Yollara düşmeli, iz bırakmadan usulca
Kaybolmalı sisler içinde o kırık anımsayış
Artık yalan bir hayaldir gençlik ve coşku
O bitmeyen koşu durulmuşsa bedende
Bir gün gelir de bu yavaşlamanın
Aranır bütün anlamı geçmişte
O yerde sevmek de gerçek, unutmak da
Nereye baksan solgun bir aynalık
Boşuna bir umut arama yarınlarda
Her şeyinle zamanın içindesin artık
Böyle gitgide azalır ömrün o sonsuz ırmak
Orada kaybolur nice anlık sevinçler
Yaşamak, hiç durulmadan; hüzünlü güzel
Zaman dediğin acımasız olmalı.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir