Ben böyle susup durmayacaktım, kalbi kanlı,
Bu şehri sevmek için feda edecektim.
Coşkun hayallerle dolu zihinler uçar ancak,
Ben zaten gerçeği görmekten çok uzaktım!
Söyle! Kime, peki? Hani sevenleri kalbin?
Eller miydi tutan, geçmişe baktım, geleceğe baktım;
Çığlığımı artık bastırarak, ruhumu, yuttum,
Bin parça ettim umuduma gömdüm de bıraktım.
Ilık bir meltem gibi aşkımı sunacakken,
Hiç dokunmadan, gizli inen sis gibi yandım.
Yoktur acımdan şu boş sokaklarda bir iz;
Fısıldar “Anılar”ımdaki pişmanlık bile sessiz!
Bir yanıt yazın