Eski Bir Pusulanın Yönü

Durulmuş suların aynasında aranan
Bir geçmiş, yosun tutmuş taşlarda saklı.
Kim bilir hangi rüzgarlar savurdu
O ilk kıvılcımı, o kör inancı?
Şimdi bir toz bulutu, hatıraların gölgesi,
Uzak bir şarkının soluk yankısı.
Gözler kapalı, dudaklar mühürlü,
Yalnızca kalbin atışı duyuluyor.
Bir devrim miydi, bir yanılsama mı,
Kaybolan yılların sisli perdesi?

Yorulduk çoktan
Aynı yolda dönmekten
Bir çıkış ararken.

Belki de inanmak, tutunmaktır
Kaygan zeminde bir umut dalına.
Belki de devrim, içimizde saklıdır,
Küçük bir kıvılcım bekleyen.

Pusula şaşırmış, ibresi kırık,
Yönünü kaybetmiş eski zamanlarda.
Hangi limana varır bu gemi, bilemeyiz,
Yelkenler yırtık, direkler eğik.
Yine de umut var, sönmeyen bir ateş,
Derinlerde bir yerde, saklı duran.
Belki de inanmak yeterlidir sadece,
Yeni bir yön bulmak için, yarınlarda.

Sessizce bekleriz
Gelecek günleri
Eski pusulanın
Yönünü değiştiren.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir