Eşiklerde Sallanmak

Aramayacaksın dengeyi, öyle saplantılı bir hırsla.
Yere sağlam basmak zorunda değilsin her zaman.
Değilsin işte.
Bazen sallanmak da güzel.
Öyle kesin yargılara varmaya gerek yok ki.
Çok inanmayacaksın mesela, kesin doğrulara. Kırılırsın.
Çünkü hayat, inanmaktan daha çok akmaktır.
Ve zaten genellikle hakikat, senin sandığından daha karmaşık,
Senin onu basitleştirdiğinden.
Çok güvenmezsen, çok hayal kırıklığına uğramazsın.
Çok bağlanmayınca, çok kaybolmazsın hem.

Hatta kalbini bile çok dinlemeyeceksin.
O da yanılabilir.
Çünkü hissediyor diye, her şeyi bilmek zorunda değil.
Çok şey istemeyeceksin.

İhtiyaçların kadarını isteyeceksin.
İhtiyaçların seni yönetmesin.
İlle de bir şeyleri kontrol edeceksen,
Zihninin kıvrımlarını kontrol edeceksin.
Düşüncelerini kontrol edeceksin,
Şüphelerini, umutlarını…

Mesela sessizlik, senin sığınağın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin…
Mesela rüzgar senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, hislere ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an değişecekmiş gibi,
Hem de hep aynı kalacakmış gibi hayat.
Eşiklerde yaşayacaksın. Bir adım önde, bir adım geride…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir