Yazık ettin ömrü verdin yele sen
İnandın her söze güldün eğlendin
Gün gelir devran döner inanmazsın
Aklın başına vur da kendine gel
Bu çağın insanı nerden bilsin ki
Sevdayı, aşkı, dostluğu, yareni
Her şey sanalda, ekranda gizli
Kalpler buz tutmuş, gülmez hiçbiri
Kimse dinlemez feryadı figanı
Gözler kör olmuş görmez gerçeği
Eskiden güzeldi dostluk, arkadaşlık
Şimdi her şey menfaat, çıkar olmuş
Yazık ki bu dünya böyle değişmiş
İnsanlık ölmüş, kalmamış değeri
Ne kaldı bizden, ne kaldı geri
Bir yalan dünya, bir bitmeyen keder
Gönül yarası, dinmeyen bir sızı
Bu çağın vebası, bitmeyen çile
Aldattın beni sözlerinle yalan
Sanki bir rüzgardın estin geçtin
Gönlümü yaktın, kül ettin beni
Aşkınla yandım, köz oldum bittim
Sen gittin ya, dünya durdu sanki
Güneş batmadı, gece olmadı hiç
Bir boşluk kaldı içimde derinde
Aşkınla yandım, kül oldum bittim
Sensiz geçen günler sanki bir işkence
Yokluğunda ben bir hiçim aslında
Boşa kürek çektim ben bunca zaman
Değmezmiş uğruna döktüğüm terler
Bir gün anlarsın ne kaybettiğini
Pişman olur ararsın nafile
Belki çok geç olur artık
Dönmek istersin dönemezsin geriye
Hatıralar canlanır, gözlerin dolar
Gözyaşların sel olur diner mi sandın
O zaman anlarsın aşkın değerini
Ne kadar sevmiştim seni bir bilsen
Ama artık çok geç, geçti o günler
Bu aşkın sonu yokmuş aslında
Yine de sevdim seni canımdan öte.
Bir yanıt yazın