Betonun Kalbinde Bir Veda

Yüksek binalar göğe uzanır, gri ve sert,
Bir köprüdür sanki geçmişle gelecek arasında.
Betonun kalbinde yeşeren bir kırgınlık,
Unutulmuş bir sevda, paslanmış bir umut.
Ne çok anı biriktirdik bu şehrin içinde,
Şimdi her köşe bir veda, her nefes bir hüzün.
Ayrılık vakti geldi, yürekler kan ağlar.
O eski neşeli günler, birer birer silindi,
Yerini aldı acı, keder ve yalnızlık hissi.
Artık yok o sıcak bakışlar, o tatlı sözler,
Sadece yankısı kaldı, uzaklarda bir yerde.
Bu beton yığınları arasında kaybolan biz,
Aşkın en acımasız yüzüyle tanıştık.
Yollarımız ayrılıyor, belki de sonsuza dek.
Şimdi kim bilir,
Hangi limana demir atarız.
Ayrılık, bir zehir,
Ruhumuzu yavaşça yakarız.
Bir zamanlar umutla baktığımız bu şehir,
Şimdi bir yabancı gibi duruyor karşımızda.
Her adımda bir pişmanlık, her bakışta bir sitem,
Keşkelerle dolu bir hayat, anlamsız bir çaba.
Gözyaşlarımız karışır yağmurun sesine,
Veda busesi kondururuz birbirimizin yanaklarına.
Artık sadece hatıralar kalır geriye, solgun birer resim.
Gidiyorum, ardımda bırakarak seni,
Bu beton ormanın yalnızlığına.
Belki bir gün tekrar karşılaşırız,
Ama o gün çok farklı olacak her şey.
Şimdilik hoşça kal, ey sevgili, hoşça kal.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir