Son kahveyi gösterin bana bu şehirde
üzerine sinmiş acele kokusu
ki fincanı uzatıp
anlatayım içindekilere
daha çok bina dikilsin diye
nasıl unuttuklarını
taş duvarlı evleri
hatıralardan
Karşılığında ben de size
tırmığı paslanıp
çiçek ekilmeyen
kaç balkonun
kaldığını söylerim
ya da kaç umudun
hapsolduğunu
yüksek katlı bir sitenin
gölgesinde
Kaç çocuğun
artık toprak bilmediğini de bilirim
ama susarım
onu da siz görün
oyuncaklardaki
plastik acısından
Bir yanıt yazın